Kekemelik; bireyin konuşmasının akıcılık ve zamanlama yönünden yaşına uygun olmayan biçimde bozulması olarak tanımlanmaktadır. Kekemeliğe dikkat çekmek ve doğru bilgilendirme yapmak amacıyla 22 Ekim tüm dünyada ‘Kekemelik Günü’ olarak belirlenmiştir.
Kekemelik her yaştan çocuk ya da yetişkinde ortaya çıkabilir. En sık 2 ile 6 yaş arasındaki çocuklarda görülür. Çünkü bu yaşlar dil becerilerinin en yoğun gelişim gösterdiği dönemdir. Tüm çocukların yaklaşık %5 ila 10'unda yaşamlarının bir döneminde birkaç haftadan birkaç yıla kadar süren kekemelik sorunu görülür.
Klinik Özellikleri
Ses ve hece tekrarları, sesleri uzatma, sözcüklerin parçalanması, duyulabilir ya da sessiz duraksamalar, dolaylı yoldan konuşma, sözcükleri fiziksel bir gerginlikle söyleme ve tek heceli sözcük yinelemeleri belirtiler arasında yer almaktadır.
Tedavisi
Kekemelikte erken müdahale tedavide önemli rol oynamaktadır. Kekeme çocuk ve yetişkinlerin tedavisi için farklı yaklaşımlar mevcuttur. Bireysel farklılıklara ve kekemeliğin seviyesine göre en uygun tedavi yöntemi uygulanır. Tedavi sürecinde konuşma terapisi de uygulanabilmektedir.
Terapinin yanı sıra ailelerin bu sürece olumlu katkı sunabilmesi için dikkat etmesi gereken hususlar bulunmaktadır. Bunlar;
Çocuğa konuşması konusunda baskı yapılmaması,
Kelime ya da cümlelerin düzeltilmemesi ve tamamlanmaması,
Çocuğun kendini rahatça ifade etmesine olanak sağlanması,
Konuşurken sabırla dinlenmesi,
Çocuğun dikkatinin konuşması üzerine çekilmemesi,
Alay etme, utandırma, zorlama gibi tutumlardan kaçınılması,
Ailenin aşırı titiz, düzenli, denetimci ve kuralcı tutumların gevşetilmesidir.
Kekemelik, yanlış nefes alma alışkanlığıdır. Doğru bir program ile kontrol altına alınabilir.